Tarihin tozlu ve derin sayfalarında, zamanın iyileştiremediği yaraları vardır insanoğlunun. Ama bu yaraları iyleştirecek olan da insandan başkası değildir.
Geçtiğimiz çağın en derin yaralarından biridir 1915 olayları. Tarihçiler ayrı, siyasetçiler ayrı, din adamları ayrı, diaspora çok çok ayrı şeyler söylese de bu konuda, yaşanan bir gerçek vardır ve bu gerçek bekleyerek, umut ederek, olayları çarpıtarak, inkar ederek, yalan söyleyerek değişmeyecektir.
Bu kitaba göre; hem Ermeni hem Türk tarafının konuyla ilgili yapması gereken yegane şey, düşmanlığı besleyen her türlü veriden, kurumdan, inanıştan, duygusal durumdan uzak durarak, kendi tarihiyle yüzleşmektir.
Raşit Kısacık, yarım asırı geçen gazetecilik duyarlılığıyla; yukarıdaki veriden yola çıkarak; acının 100'üncü yılında, her iki tarafın da bu konuda fikir üreten aydınlarını dinlemiş, konuyla ilgili derinlikli söyleşilerek yapmış, konunun en vazgeçilmez tarihsel ve düşünsel kaynaklarını taramış, sorunun önce gerçekten anlaşılmasına sonra çözülmesine yönelik katkılar sunmuştur.