Bu çalışmada farklı konulardaki esbâb-ı nüzûl ve tefsir rivâyetlerini vâkıa ile uyum, Kur'an-siyer ilişkisi ve Kur'an'ın nüzûl süreci gibi kriterler temelinde ele almaya çalıştık. Kur'an'ın nüzûl süreci, âyetlerin nüzûl zamanı ve muhatapları gibi konularda elimizde hatırı sayılır bilgiler bulunmakla birlikte aslında birçok âyetin nüzul ortamıyla ilgili yeterli malumata sahip olmadığımız anlaşılmaktadır. Aynı şekilde tefsir ve diğer İslami ilimlerin ana kaynaklarından olan rivâyetlerin sıhhat durumu ve gerçek esbâb-ı nüzûl olup olmama gibi konularda bazı sorun ve ihtilaflar barındırdığı da görülmektedir. Esbâb-ı nüzûl rivâyetlerinin gerçek zaman ve muhatapları anlattığına dair genel bir algı bulunmaktadır. Ancak İbn Teymiye ve Dıhlevî gibi âlimlerle konuyla ilgili çalışma yapan araştırmacılar bu rivâyetlerin azımsanmayacak bir kısmının selef tarafından âyetlerin anlam alanına giren şahıs ve olayları göstermek için ictihadî olarak tefsirî açıklama mâhiyetinde ifade edildiğini kaydetmektedir. Bu husus bilinmediğinde veya rivâyetleri değerlendirmede yeteri kadar dikkate alınmadığında bütün rivâyetler gerçek esbâb-ı nüzûl gibi anlaşılmakta, âyetlerin gerçek anlam, muhatap ve mesajını tespit etmede sorunlar yaşanmaktadır.