İnsanın biyolojik, anatomik, fizyolojik yapısına, ruhsal varoluşuna aykırı cinsel deneyimler, tutsak aldığı kişilere sahte bir özgürlük sunarak, ne yazık ki, onları köleleştirmektedir. Biyolojik, ruhsal yaratılışa uymayan diğer cinsel deneyimlere benzer biçimde eşcinselliğin ortaya çıkışı da daha çok aileden ve toplumdan kaynaklanan sevgisizlik, sorumsuzluk etkenleriyle birlikte: Doğum anından başlayarak sağlıklı özdeşleşmenin sağlanamaması; öğrenme-eğitimsizlik; cinsellik hakkında edinilen yanlış bilgiler ve bunlara bağlı olarak ortaya çıkan davranışlar tercihlere bağlı olarak kişilerin yaşamına girer gibi görünmektedir.
Bu kitapçık cinsellik konusunda daha geniş kapsamlı bir çalışmanın eki niteliğindedir. Aykırı cinsellik ile birlikte ortaya çıkan yaraların, acıların ve gittikçe artan ters cinsel ilişkilere bağlı fiziksel, duygusal, ruhsal travmaların insanın yaratılışına uygun bir cinsel yaşam sürmesiyle ortadan kalkacağı inancıyla okura sunulmuştur.