Tarihi kaynaklar, suikastları yazmak konusunda oldukça isteksizdir. Bir suikastın hikâyesi ya satır aralarında ya da üstü kapalı, bir ima ile işaret edilmiştir. Yönetici hanedanın tanrı olduğu ya da tanrısal özelliklerle donatıldığı bir dönemde bir hükümdarın ya da bir hanedan üyesinin suikasta kurban gittiğini açıklamak birçok açıdan sakıncalı bir durum oluşturmuş olmalı; Suikastçının çoğunlukla hanedan üyesi olması, ilahi güçlerin içinde olduğu bir hesaplaşma, yaptırımların yıkıcı etkileri, sonsuz azap…