Eski Dostum Kertenkele'nin kahramanı on altı yaşında bir oğlan. Hayatını altın dişli halasıyla, eşyalarla konuşan kızkardeşiyle, Al Pacino'ya benzeyen sinema delisi arkadaşı Başparmak'la, işi başkaları adına gittiği tahsilatta kucağındaki kediyi yırtmak olan Kedici'yle paylaşan bir delikanlı.
Düşlerinde yarattığı hayatını ise Matrakçı Nasuh'un minyatürleri ve aşk acısından kurtulmaya çalışan teyze kızı dolduruyor. Ayrıca bir mahalle delikanlısına yakışmayacak şekilde kitaplarla kurduğu, aylak aylak dolaşıp dumanaltı kahvelerde vakit öldürürken çaktırmadan kütüphanelere daldığı bir dünyası var. Ve o hayattan, peşinde koştuğu aşktan kimsenin, birlikte soygun yapmaya giriştiği Başparmak'ın bile haberi yok.
Eski Dostum Kertenkele hızlı ve sürükleyici bir roman. Sağlam diyaloglarla, insanı yerle bir eden hayallerle, şehrin altındaki dehlizlerle, ince ince hikayelerle bezenmiş. Matrakçı Nasuh'un minyatürleri kadar sade, Cambazzade Osman'ın kağıt oyma tekniğiyle yaptığı bahçeler kadar şaşırtmacalı. Bir bakıma kırılganlığın, pişmanlığın, aşktan kaçışın, delirmek istemenin, hayatta kalma çabasının, ikiye bölünmüş bir ruhun romanı. Bir gün New Yorker kapağında göreceğinizden kuşku duymamanız gereken bir yazarın, 23 yaşında kaleme aldığı ilk romanı.
Şebnem İşigüzel burada gerçek bir olayın haberinden yola çıkıp, tıpkı romandaki gibi yaptığı soygun sonrası yakalanmasına rağman ustaca kaçmayı başaran mavi yağmurluklu bir gence hayallerle dolu süslü bir hayat yakıştırmış. 2.5 ayda, toplam 138 saatte yazılmış, 220 kilometre hızla giden bir roman. Sonrası, sıkı bir çarpışma ve sizin çözmeniz gereken sorular tabii...