Vernant bu kez Yunan toplumu ve kurumları ile mitler arasındaki etkileşimi inceliyor. Kitap sınıf savaşımı, savaş, evlilik konularıyla başlamakta; kokulu bitkilere dair mitler, Prometheus miti ile bugün bir antikçağ bilgininin önündeki mit sorunları konularında genel saptamalarla bitmektedir. Bu saptamalarda Yunan tanrıları iki yönleriyle ele alınıyor: Öncelikle insan toplumunun örgütlenmesine bir şekilde bağlı hiyerarşileri, sıfatları, ayrıcalıklarıyla bir topluluk olarak; sonra da kendi düşünsel amacına boyun eğen simgesel dil, sınıflandırıcı sistem olarak. Ama Vernant'nın bütün araştırmalarının izleğindeki asıl soru şudur elbette: Mit bir toplumda, toplum da mitlerinde hangi sınırlar içinde, hangi biçimler altında belirir?