Fevzi Karadeniz'in Eski Zamanlar'ında 1960'lı yıllardan 1980'lere dek uzanan bir süreçte, o yılların Doğu ve Güneydoğusuna, Kürtlerin yaşadıklarına, sendikal yaşama, soldaki siyasal ayrışmaya, DİSK'e ve TKP sürecine dek pek çok olaya tanıklık var. Ama en önemlisi de 17 yıl süren sürgün ve özlem var. Ülkene hoş geldin Fevzi Karadeniz.
Bıraktığın cehennem seni bekliyor.
Celal Başlangıç, Radikal, 10.12.2011
Kitapta, özellikle Ahmed Arif, Behice Boran, Kemal Türkler gibi değerli insanlarla görüşmeleriniz, anılarınız "vay be!" dedirtti bana. İsmail Cem de ayrı bir kategori tabi.
1977 yılının 1 Mayıs'ında katliama yakından tanık olmanız ile Mahir Çayan ve arkadaşlarının öldürülmesi sonrası stad'tan gözyaşları içinde çıkarkenki yalnızlığınız da beni oldukça etkiledi...
Utku Üzülmez
Keşke bütün sendikacılar, örgüt insanları anılarını yazsalar. Müthiş bir insan zenginliği çıkıyor ortaya.
Eski Zamanlar anı olmakla birlikte Nasrettin Hoca damarı var orda. Bu tip yazılara da gereksinim çok büyük.
Yücel Feyzioğlu, Mart 2002
Eski Zamanlar baş ucumda, tekrar tekrar okuyorum. Ergani'nin sokaklarına gidip geliyorum. Onca şeyi hatırlamana da her defasında şaşırıyorum. Ve her seferinde, bir kere daha alınıyorum. Neden bir satırında yer almamışım diye?
Nazife Gülben, 20 Ocak 2002, Moda-İstanbul
Eski Zamanlar'da yazar Türkiye'deki anılarını anlatıyor: 70'li ve 80'li yıllar ülkenin, işçi hareketi içinde bizzat yer almış ve o yüzden de başı belalara uğramış yazarın gözlemleri, yer yer bir belge niteliğinde...
Ve bir acılar ortamında acılı gözlemler...
70'li ve 80'li yılları insanlarımıza yaşatanlara lanetler okuyorsunuz sayfaları çevirirken. Evet, işte oralardan geliyoruz. İçimizdeki yaranın derinliği de ondan...
Server Tanilli, 22 Mart 2002, Cumhuriyet
.