Reklamlarda gördüğü pek çok şeye sahip olmak isteyen Işıl, anneannesi ve babaannesi sayesinde bu istediklerine ulaşmayı her seferinde başarıyordu. Bu yüzden zamanla odası kullanılmayan kıyafetlerle, bir kere oynanıp kenara atılmış oyuncaklarla, kapağı bile açılmamış kitaplarla ve daha birçok şeyle dolup taşmaya başlamıştı. Işıl her ne kadar bu durumdan rahatsız olsa da eşyalarından bir türlü vazgeçemiyordu.
Bir gün ailecek sahile indiklerinde, babasının aldığı haberle annesi ve babası yanından ayrılmak zorunda kalınca Işıl o günü sınıf arkadaşı Kiraz'ın evinde geçirdi. Arkadaşının toplu odasını gören Işıl, acaba o oda hakkında ne düşünecekti? Kendi fazla eşyalarından kurtulmak istese bile bunu nasıl yapacaktı?
Işıl'la benzer yönleriniz olup olmadığını sorgulamaya ve odanızı sadeleştirmenin eğlenceli bir yolunu keşfetmeye ne dersiniz?