Ortaçağ felsefesinin aydınlık yüzlerinden biri olan Abelardus, diyalektik ve mantıksal yaklaşımıyla modern etik ve ahlâk tartışmalarının önünü açmıştır. Abelardus ünlü akıl yürütmeleri ve hiç elden bırakmadığı sorgulayıcı yaklaşımıyla din ve ahlâk meselelerini son derece rasyonel bir zemine taşımıştır.
Abelardus'un bu eserinde Ortaçağ felsefesinin en özgün ahlâk anlayışlarından biri görülecektir. Onun etiği niyet etiği olarak adlandırılabilir. Abelardus'a göre niyet bir şeyi kendi iyiliği için istemektir. Günah ise istemekle değil razı olmakla meydana gelir. Örneğin bir kişinin meşru müdafaa ederken kazayla birini öldürmesi gibi kişinin isteği dâhilinde olmadan da günah işlenebilir. Kişinin kendi denetiminde olmayan ve içsel yapısında bulunan arzulara sahip olması da bir gerçektir. Niyet, bütün günahların isteyerek işlendiği, kaçınılmaz durumlar olmadığı ve bir iradenin ya da başka bir iradenin sonuçları olarak meydana gelmesidir. Maksat veya razı olma ise bir zihin durumudur ve niyetten ziyade daha çok bilgi ile ilgilidir. Bu nedenle Abelardus, bir kişinin yasak bir eylemi masum bir maksatla gerçekleştirebileceğini öne sürerek kötülüğün eylemin gerçekleştirilmesi ile değil, maksat veya razı olma ile ortaya çıktığını vurgulamıştır. Bir amaç henüz gerçekleştirilmemiş olsa bile, iyi bir niyet belki de iyi bir eylem kadar takdir edilmeyi hak edebilir.