Liderlik; toplumun unsurlarını birleştiren ekonomik, kültürel ve sosyal özellikler barındıran ortak bir algı dayanağı yaratan iletişim yeteneği olarak karşımıza çıkmaktadır. İnsanlık tarihi kadar liderlik de tarih itibariyla eski bir kavramdır.
Etik liderlik ise, bireysel gereksinimleri dikkate almaya çalışan, etik davranışlar gösteren, çalışanların haklarını müdafaa eden, tarafsız ve ön yargısız olan, çalışanlar üzerinde bu davranışlarıyla güven yaratan kişiler olarak bilinmektedir. Etik liderlik, daha çok geleneksel lider türlerinin de eksik yönlerini gidermekte ve modern bağlamda liderlik özellikleriyle donatılmaktadır. Örgütler etkin iletişim kurarak çalışanlarını ikna ve motive eden, değişime hazırlayan, örgütlerde etkinliği sağlayarak sinerji oluşturacak liderlerle çalışmak ister. Bu nedenle, günümüz ve geleceğin örgütlerinde daha fazla liderliğe ihtiyaç duyulacaktır. Örgütün değişim ortamında varlığını sürdürebilmesi lider ve liderlik olgularını taşıyan kişilerle mümkün görülmektedir.
Örgütsel sinizm kavramı da işletme için kritik neticeler oluşturan hususlara neden olan ve işletmenin inanılırlığına zararlar veren bir süreci tanımlamaktadır. Örgütsel sinizm; işletmeye karşı güvensizlik, adaletsizlik vb. davranışların çoğalmasıyla oluşan duyuşsal, bilişsel ve davranışsal yönler barındıran karmaşık tutumları ifade etmektedir.