Bugün istisnasız bütün toplumlar, insanlık tarihinde eşi benzeri görülmemiş son derece hızlı değişimlerle karşı karşıya kalmış durumdadırlar. Teknolojik gelişmeler, toplumsal ilişkilerin evrimi, iç ve dış göç hareketleri, hızlanmış şehirleşme süreçleri, kişilik örgenlenmesinde tekrar tekrar, bazen son derece kaba düzenlemeleri beraberinde getirmektedir. Etnopsikiyatri, psikolojik ve psikopatolojik alanın kültür alanıyla karşılaştığı bu tip durumlara yanıt vermek için, psikiyatrinin ortodoksluğundan ve klasik sosyolojiden kopma yoluyla kuruldu. Başkalarının kültürüyle ait olunan kültür ve acı çeken bir ruhsal yaşamla, çeşitli kültürel yüceltme olanakları içinde denge bulan bir ruhsal yaşam arasındaki sürekli gidiş-geliş hareketinden doğan bu sınır pratiğinden yola çıkarak, şu tanımlamayı önerebiliriz: etnopsikiyatri, psikopatolojik davranışlarla bunların içinde yer aldığı kültürler arasındaki ilişkilerin incelenmesidir. Zihinsel bozuklukların kültürel boyutunu ve kültürün psikiyatrik boyutunu anlamaya çalışan çok disiplinli bir araştırma ve buna dayanan pratiktir. Bu kitap, bir klinik hekimi tarafından değil, yirmi yıla yakındır Afrika, Mağrip, Avrupa ve Güney Amerika toplumlarıyla ilişki halinde çalışan bir etnolog tarafından yazıldı, Yazar, bu çalışmasında geniş bir alan araştırmasıyla etnopsikiyatrinin değişik akımlarını mümkün olduğunca nesnel biçimde sergilemeye çalışırken, yöntemi biçimlendiren başlıca tarihsel akımların birkaçını, çağdaş etnopsikiyatrik araştırmanın büyük temel direklerini ve etnopsikiyatrlar tarafından kurulup kullanılan işlemsel araçları okuyucuya sunuyor.