"Dedemin inşa ettiği hayatlı (avlulu) bir evde doğdum, ilkokul birinci sınıftan sonra lojmana taşındık. Ortaokula başladığımda ise, kentin periferisinde bir apartmanda yaşıyordum artık. Üniversite sınavını kazanarak İstanbul'da bir yurt odasında yaşamaya başladım; mezun oldum ve Çapa'da kardeşimle yaşadığımız bir evimiz oldu. Beş yılın sonunda Urfa'ya dönuş yaptım ve ailemle tekrar bir apartmanın dubleks katında yaşamaya başladım."
Zemzem Taşguzen Polat, mimarlık tecrubesini ve sosyal teori bilgisini, kendi hayatından canlı gözlemlerle tartarak, ev denen koca dunyanın içine dalıyor. Bir deneyim mekânı olarak, bir hayat olarak eve bakıyor. Evin nasıl bir "iç" olduğunu ve aynı zamanda nasıl dışarıya açılmanın yerine dönuştuğunu, evin sınırlarını duşunuyor.
Evi Anlamak, evin mimarisinin, ev duzeninin, ev tasavvurunun dönüşümü hakkında bir kitap. Elbette aynı zamanda mahalle ilişkilerinin, komşuluğun ve kentleşmenin dönüşümü hakkında…
Zemzem Taşguzen Polat, "yitirilen ev" nostaljileri, "ideal ev"hayalleri arasında, gerçek evlerin içinde, bilme merakı kadar, yaşam heyecanıyla ve yer yer edebi bir duyguyla dolaşıyor.