Evlilik, bazen kendi kendisine bile tahammülü güçleşen insanın, başkasının/- başkalarının kahrına, zorluğuna, çilesine ve tahammülsüzlüğüne gönüllü olarak talip olmasıdır. İnsanın bu yol boyunca zaman zaman soluğu kesilir, nasıl bir yükün altına girdiğini fark ettikçe takati tükenir, başkasına da kendine de yetmediğini hisseder, mecalinin sonuna gelir.
Sanıyoruz ki tüm bu hallerin sebebi, suçlusu hayatına talip olduğumuz ve hayatımızı verdiğimiz eşimizdir. Oysa imtihan onda tecelli etmiştir sadece. Bu imtihanla başa çıkmak birçok sebepten dolayı zordur ve duygu dünyamız üzerinde menfi tesiri başka şeylerle kıyaslanamayacak kadar ağırdır. Zira bizim için en değerlilerimiz ve en masum, savunmasız yavrularımız tam da bu imtihanın ortasındadır. Rahat hareket etmeyi geçin, hareket edecek durumda bile değiliz.
Kendi zayıflıklarımız, beceriksizliklerimiz, sabırsızlıklarımız en az bizim kadar bu hallere düçar olan bir başkasınınki ile işbirliği etmişçesine bizi sıkıştırmıştır. İşte tam böyle bir an ve zamanda şu hadis-i şerif duygularımızı sarsın, irademizi terbiye edip aklımızı nurlandırsın:
"Biri size kötü söz söylediğinde, 'Ben oruçluyum' desin." (Buhari, Müslim) Çaresizliğiniz belinizi büktüğünde "Ben oruçluyum," desin.
Başkasına tahammülünüz kalmadığında "Ben oruçluyum," desin.
Günahlar, açlığınıza sığınarak göz kırptığında "Ben oruçluyum," desin.