İnsan; kainatı temsilen Rabbimizin yeryüzündeki halifesi.
İnsan dağların, semavatın, arzın yüklenmekten kaçındığı 'emanetin' sahibi. İnsan olumlu noktada melekleri geride bırakan, bırakabilen olumsuz alanda da şeytanları geçen, geride bırakan derin bir muamma. İnsanın dünyaya kainatın yaratıcısı tarafından halife ve muhatap olarak gönderilme sebebi ve hikmeti: "İyi insan, kamil insan, olgun insan, aslına, yaratıcısına mükemmel ayine" olması.
İnsan Yüce Yaratıcı tarafından Hz. Adem'e bütün isimlerin öğretilmesi sayesindedir ki bütün aleme üstün kılınmıştır. Dolayısıyla insna denilince akla gelen ilk muhatap 'akıl' dir. İnsan bütün yaratılanların en üstünü, en şereflisi olarak yaratılmıştır. Ve onun mahiyetinde melekleri geride bırakabilecek bir cevher, kabiliyet yerleştirilmiştir.
Yüce Allah insana kendinden bir ruh üflemiştir. Çünkü kemal ve cemal sahibi olan 'alemlerin rabbi' kemal ve cemalini kulunun üzerinde görmek ve göstermek istedi. Bu ebedi yolculuğumuzun kısa tecrübe durağı olan dünyada bize en fazla rehberlik edecek cihazımız aklımızdır. Aklı bilmeden kendimizi, kendimizi bilmeden Rabbimizi tanımamız mümkün değildir.
Öyle ise hadi bismillah;
Başlıyoruz..