Osmanlı İmparatorluğu'nun 17. yüzyıldaki fikir ve zihniyet dünyasını resmeden bir kitap...
Ulema içi tartışmalar ve kutuplaşmaların, sadece dinle ilgili değil, devlet ve toplum hayatı ile ilgili tayin edici olduğu bir dönem bu. Fakihlerle sofular, başka deyişle vaizlerle şeyhler arasındaki, İslam tarihini kat etmiş mücadelenin bu safhası da siyaseti etkileme emeli etrafında düğümleniyor. Ali Fuat Bilkan, iki ulemâ "hizbini" oluşturan Kadızadeliler ile Sivasiler arasındaki kavganın, nasıl bir kargaşaya ve aynı zamanda nasıl bir taassup hakimiyetine yol açtığını anlatıyor. Tütün ve kahve kullanımından şarkı söylemeye,
selam usullerinden kabir ziyaretine, birçok somut konudaki münakaşalarla birlikte...
Hikayede, adı deyimleşmiş Cinci Hoca'nın ve günümüzde komplo teorilerinin konusu olan Sabetay Sevi'nin de yeri var. Günümüzün siyasal zihniyet dünyasını ve kültürünü anlamanın da anahtarlarını sunan bir inceleme.
Esasında dinde "füruat" (ikinci derecede önemli) olarak yorumlanabilecek bazı hususları, muhataplarını tekfir edecek derecedekullanma tavrı, günümüzde de bir zihniyet örneği olarak devam etmektedir. Dört Halife döneminden sonra başlayan ve bugün farklı grup, tarikat, cemaat, dinî veya siyasi hareket görünümünde devam eden bu zihniyet, esas olarak ideallerine yönetim gücünü arkasına almak suretiyle tepeden inme bir metotla ulaşmayı hedeflemiştir.