"Fanatik", siyasi sözdağarımızdaki en ağır yaftalardan biri. İletişime kapalı olan fanatik, siyasi rasyonalite çerçevesinin dışında durur; hiçbir argümana tahammül edemeyen ve ancak kendine rakip gördüğü her türlü dünya görüşü veya hayat tarzı ortadan kalktığında yatışacak olan (bu onu yatıştırmaya yeterse tabii) azılı, sarsılmaz bir inancın boyunduruğu altındadır, "kafasını değiştiremeyen", uzlaşmaz, iflah olmaz biridir. Bu nedenle, fanatiğin müzakere alanının dışında yer alan edimleri çoğu zaman, toplumsal ve siyasi davranışlarla ilgili değerlendirmelerimizi yönlendiren akılcılık varsayımına layık görülmez.
İşte Toscano tam da bu büyük uzlaşmadan kuşkulanıyor ve bu fanatizm yorumunu ıskartaya çıkarıyor. Günümüzde tutkulu bağlılıklardan duyulan endişeyi fanatizmin tartışmalı tarihsel bağlamı çerçevesinde ele alarak, inanç veya kanı ile sorumluluk, coşku ile akla yatkınlık, karar verme ile düşünüp taşınma arasında sabit karşıtlıklar kuran tartışmaların kavramsal ufkunu genişletiyor.