Günümüzde, İslâm fıkıh literatüründeki birçok görüş ve içtihat yeniden tartışılmaya başlanmıştır. Bu kapsamda en çok tartışılan meselelerden biri de fukahânın irtidat (İslâm'dan/dinden çıkma) cezası ile ilgili görüşleridir. Bilindiği gibi klasik dönem fukahâsının kahır ekseriyeti, irtidatla ilgili nass, rivâyet ve uygulamalara dayanarak mürtedin cezasının ölüm olduğu kanaatine varmışlardır Fakat İslâmî kaynaklardaki irtidatla ilgili bu nass ve içtihatlar, çağımızda farklı kesimler tarafından şiddetli bir şekilde eleştirilmektedir.
Zira din değiştirdiğinden dolayı bir insanı öldürmek, bireyin istediği dini ve felsefi düşünceyi seçme hürriyetini elinden almak olarak algılanmaktadır. Bu anlayış, günümüz dünyasının inanç ve ifade hürriyeti ile ilgili kriterleri açısından kabul edilemez bulunmuştur. İlgili eleştirilerde haklılık payı gören birçok Müslüman âlim ve araştırmacı cezanın dayandırıldığı delilleri yeniden değerlendirmeye tabi tutmaktadırlar. Bu çalışmada da İslâm'ın temel kaynaklarında yer alan irtidat cezası ile ilgili nass, rivâyet ve uygulamaların kapsamlı bir değerlendirmeye tabi tutulması hedeflenmiştir.
Çalışmada, hem fukahânın içtihatlarında itibara almadıkları nass ve uygulamalar tespit edilip bunlardan hangi farklı hükümlerin çıkarılabileceği üzerinde durulmuş hem de irtidat cezası farklı açılardan da değerlendirilmeye tabi tutularak, cezanın esas mahiyeti ve takdir edilme nedeni belirlenmeye çalışılmıştır.