Son dönemde özellikle İngiltere'nin birlikten ayrılması (Brexit), Mülteciler konusundaki üye ülkeler arasındaki derin farklılıklar, Yunanistan'da yaşanan mali kriz sonrası Avrupa Para Birliğinden çıkarılması tartışmaları ve üye ülkelerde yükselen aşırı milliyetçi hareketler Avrupa Birliğinin (AB) geleceğine yönelik tartışmaların artmasına yol açmaktadır. Buna karşın, Avrupa Birliği'nin gelişimi, üst norm ve kimliğinin oluşumu, komşu ve aday ülkelere etkileri akademik camiada halen ilgi görmektedir. 1950-95 arası dönem akademik çalışmalar, AB'nin kurum ve normlarının oluşumu üzerine yoğunlaşırken, 1995 ve sonrası çalışmalar AB nezdinde oluşturulan kurum ve normların AB ile ilişki içerisindeki ülkeleri nasıl etkilediği üzerine yoğunlaşmıştır.
Bu bağlamda, Türkiye-AB ilişkileri artan bir şekilde akademik tartışma konusu olmaktadır. Fakat AB-Türkiye ilişkileri genellikle sorunsal bir düzlemde ele alınıp; temel anlamda Türkiye-Yunanistan/Kıbrıs ilişkileri düzleminde irdelenmektedir. Türkiye'deki, siyasal, ekonomik, demokratik, kimlik ve benzeri konulardaki değişim, dönüşüm ve gelişmelerde AB'nin rolü akademik anlamda henüz yeterince tartışılmış değildir. AB'nin Türk siyasal, ekonomik, demokratik ve sosyal hayatındaki değişim, dönüşüm ve gelişimindeki rolünün ne olduğu konusunda akademik literatürde bir boşluk bulunmaktadır. Bu çalışma, özellikle AB'nin Türkiye üzerindeki etkileri üzerine literatürdeki eksikliğin doldurulmasına bir nebze katkı sunmayı amaçlamaktadır.