Tarihte Kavimler Göçü olarak adlandırılan büyük göçler yaşandığı gibi birçok peygamber ve onlara inanlar da inançlarını daha iyi yaşayabilecekleri yerlere göç etmek zorunda kalmışlardır. İnancını daha iyi yaşamak amacıyla bulundukları yerlerden göç eden ve bu amaçla başka yerlere ilticanın tarihte çokça örneklerine rastlamak mümkündür. Kur'an-ı Kerîm Hz. Peygamber'den önceki dönemlerde de peygamberlerin ve onlara inananların, inkârcılar tarafından hicret etmeye zorlandıklarından ve inançları uğrunda yurtlarını bırakıp başka yerlere gittiklerinden bahseder. Dolayısıyla amacı ve hedefi bakımından dinî olan göçler hicret adı verilerek diğerlerinden ayrı bir konuma yerleştirilmiştir. Bu anlamıyla hicret diğer göçler kadar eskidir. Hicret bütün peygamberlerin adeta değişmez bir kaderidir. Son Peygamber Hz. Muhammed (sav)'in de hayatında hicret bir dönüm noktası olmuştur. Bu çalışmada hicretin, mahiyeti, felsefesi, hükmü, imkânı, sebepleri, sonuçları ve tarihten günümüze hicret, öteki, ensâr-muhâcir" gibi konular ele alınmıştır. Hz. Peygamber'in hicret arayışının ve hicret eyleminin arka planında hangi etkenler yer almıştır? Hz. Peygamber'in Medine'ye varışı bir kaçış mıydı? Yoksa İslam medeniyetinin oluşumuna giden bir yolculuk muydu? Aciz ve güçsüz olmayan, ne yaptığının farkında olan, inandığı değerler uğruna stratejik yer değişikliğine giden, aleyhte gibi görünen tüm koşulları zaman içerisinde sabır ve metanetle kendi lehine çevirebilen sivil bir hareketin iradesi miydi? Hicretin psikolojik, sosyolojik, dini, sosyal, kültürel, tarihsel sebep ve sonuçları bu çalışmada ele alındığı gibi, değer felsefesi bağlamında ürettiği değerler de analiz konusu edilmiştir.