Faşizm kavramı bir yüzyılı aşkın süredir siyaset içerikli pek çok tartışmanın merkezinde bulunur. 21. yüzyıldaki tartışmalara bakıldığında ise, iki bağlamın öne çıktığı hemen fark edilebilir. Bunlardan ilki, 20. yüzyılın son çeyreğine kadar varlığını sürdürebilmiş tarihsel-klasik faşizm örnekleri ve zaman zaman "neofaşizm" olarak nitelenen bugünkü kimi faşist yapıların söz konusu örneklerden devraldıkları mirastır. Diğeri ise, -faşist, otoriter ya da demokratik- emperyalist ülkelerin sömürgelerine dayattığı sömürge tipi faşizm ve bu formun yeni sömürgecilik ilişkilerinde değişen-dönüşen karşılığıdır. Her iki bağlam da fiilen anayasanın ve parlamentonun askıya alındığı ve olağanüstü halin kalıcılaştığı ülkeler, sokaklarda etki alanını genişleten, devlet içinde kümelenebilen ve yer bulabilen faşist örgütlenmeler, merkez partiler arası iktidar salınımına çomak sokan faşist figürler gibi bugün karşılaşılan nice örnekle, zengin bir tartışma alanı ortaya koymaktadır. Bu kitapta amaçlanan da söz konusu tartışmalara farklı noktalardan müdahil olmak ve "Faşizm nedir?" sorusuna verilen yanıtın derinlik kazanmasına katkıda bulunmaktır.