Türk tarihi, sayılamayacak kadar çok kahraman ve cihangirlerle doludur. Fatih Sultan Mehmet de bunların başında gelenlerdendir. Çünkü o kılıçla keşfi yan yana yürütmüş, çağ açıp çağ kapatmıştır. İstanbul'u bütün ganimetleri içinde firuze bir yüzük taşı gibi parmağında taşımış, bu güzel şehri torunlarının torunlarına bırakmıştır. Onun için, asırlar boyu her cephesiyle yazılmış, çizilmiş, hakkında Garp'da ve Şark'ta çok şeyler söylenmiştir. Tetkik edildikçe derinleşen, derinleştikçe deryalaşan bu büyük cihangirin, sayısız vasıfları vardı. Soğukkanlı, cesur, merhametli ve müsamahalı idi. Çok başarılı bir diplomattı. Otuz sene, Asya ve Avrupa'da bazen birkaç cephede beş, on hatta daha fazla devletle birden harp halinde bulunduğu günler oldu. Askeri ve siyasi dehasının yanında ilmi yönden de Osmanlı padişahları arasında mümtaz bir mevkie sahipti. İlim ehline çok hürmet gösterdi. Alimleri İstanbul'a topladı ve onların talebe yetiştirmesi için medreseler kurdu. İşte bu çalışmada Fatih'in 49 yıllık hayatına ışık tutmak ve O'nu her yönüyle ele almak istedik.