Ordusuyla birlikte Roma'ya sefere çıkma hazırlıkları yapan Cihan Padişahı Fatih Sultan Mehmed Han, gut illetinin pençesinde ölüm döşeğindedir. İlây-ı kelimetullah davası uğruna nesillerin istikbali için hazırladığı yeni bir maarif hamlesi… Sultan Mehmed Han'ın hocasından şeyhlere ve oradan dervişlere, elden ele yayılarak günümüzde devletin en üst kademesine teslim edilen emaneti; onun planına sadık kalınarak geleceğin liderlerini yetiştirmek için ihya edilen Enderun Mektepleri…
Küresel gıda kartelleri tarafından geliştirilen tarım yöntemleri; GDO'lu ve hibrit tohumlarla gıdaya erişimi engellenen ve açlığa mahkûm edilen Afrika… Arka planda gıda kartellerini yöneten karanlık, ezoterik bir örgütün kurguladığı şeytani bir plan: Dünya'yı nüfussuzlaştırma.
Bu insanlık düşmanı örgütün, sinsi ve acımasız planını durdurabilecek tek ülke; Afrika açılımıyla birlikte bölge haklarına hak, adalet ve insanlık götürmeyi hedefleyen Türkiye'dir. MİT bünyesinde oluşturulan özel görev gücüne Enderun Mekteplerinden mezun olan uzmanların da katılımıyla Hartum'da kiralanan Tarım Uygulama Çiftliği, büyük bir mücadeleye sahip olur. Küresel örgütün sınırsız güce sahip üyeleri, kullandığı güç odakları, uluslararası bir tohum firmasının İstanbul şubesi, özel yetiştirilmiş ajanları, devlet kurumları içinde güç, para gibi motiflerle zafiyete düşüp ihanet edenler, şantajla tuzağa düşürülenler; Sudan ölçeğinde MİT'e bağlı görev gücü, Küresel Ezoterik Örgüt'le mücadele ederken ön plana çıkan gıda güvenliği…
İhanetler, şantajlar ve blöfler eşliğinde kurulan tuzaklara rağmen MİT'e bağlı görev gücü; devlet kurumlarının, stratejik ve taktiksel desteğiyle bölge halklarını gıdaya ulaştırma yolunda büyük mesafeler alır. Nihayetinde Fatih Sultan Mehmed Han'ın hak, adalet ve insanlık değerlerinin emanetçileri; ancak onun maarif sisteminden geçen gençler olabileceği hissedilir.