"Aşk nedir? Ona sahip olan kim? Kim sevmeye muktedir? Kim, aşk şöyledir, böyledir ve bunun haricinde başka bir şey değildir diye konuşma cüretine sahip olmayı hak eder? Kim bu kavram ile ilişkili şeylerin ötesine geçip, bireysel oluşumunu, pragmatik değerini, kendi saf benliğini açığa vurmaya cesaret eder? Aşk, korkunç derecede nadir bulunan bir şey Faustina. Bunu kabul edelim, gerçek aşktan, dilden dile dolaşandan bahsetmiyorum; gerçek aşk bir fenomen, bir deha misali nadir bulunan, olağanüstü, büyüleyici bir duygu…"
Alman edebiyatının usta yazarı Jakob Wassermann'ın aşk etrafında dönen üç öyküsü Faustina'da bir araya geldi. Farklı kültürel çevrelerde geçen bu öykülerde Wassermann, "Faustina", "Kâhya Hanım" ve "Ruth" üzerinden 20. yüzyıl Almanya'sının günlük yaşamına bir bakış sunuyor…