Bizim Felâtun Bey, varlıklı olduğu için, "kibirli" ve azametinden geçilmemesi gerekiyordu. Ama onun hâli bunun tam aksineydi. Alafrangalık hâli malum ya! Herkese alçak gönüllülük göstermeye, herkesin yüzüne gülmeye insan mecburdur. Hatta bazı kere Felâtun Bey'in yanında bulunan uşağı kendi beyini bir gayet tatlı ve nazikçe ve saygılı konuşuyor görünce; "Bu efendi bizim beyin pek dostu olmalıdır" inancına düşerdi. Lâkin o adamdan ayrıldıktan sonra Beyefendinin kızgınlığından çıldırmak derecesine geldiğini ve hatta sövüp saydığını görünce ve işitince uşak şaştığından ne düşüneceğini dahi bilemezdi.