"Bilginin üzerine kurulu bulunduğu ilkeleri, yani yasaları ve yönteminin kurallarını incelemek, diğer bir deyişle 'insan nefsi'nin hakikati araştırma, keşif ve ispat için takip ettiği yolu denetlemek bilim felsefesinin konusudur. Bilim felsefesi bir tür 'bilimin bilimi'dir ... Geometri ve mekânikte büyük bir öneme sahip olan 'mekân' ve 'zaman' kavramlarına mutlak surette kayıtsız kalan bir matematikçi tasavvur edilemeyeceği gibi, âdeta yeryüzünün dayanaklarını oluşturan 'madde' ve 'kuvvet'e dair kafa yormamış bir fizikçi de düşünülemez. ... Dolayısıyla derece derece 'gündelik bilgi'den 'bilimsel bilgi'ye yükselen zihnin edimlerini bilmek ve bilimlerin birbiriyle olan ilişkilerinin ve bunlarda hâkim olan hipotezlerin de tam olarak farkına varmak lazımdır. Bilim felsefesi, bilim insanlarına öğretmenlik yaparak hakikatin ne şekilde keşfedileceğini öğretmek iddiasında değildir. Fakat insan zihninin istidadını ve seyrini ve bu seyirde tabi bulunduğu yasaları bize oldukça aşikâr bir biçimde anlatma isteğindedir..."