Anadolu'nun ücra bir kasabasında mutlu, mesut, kilimini dokuyan kadınımızın arzusu, aşkı, nezaketi, özlemi, düşü, onun elleriyle motiflerden oluşan nakşa, oradan da kullanana geçer ve o gözlerden uzak zannedilen mekânın insanının duyguları, düşünceleri artık diğer bireylere ''merhaba'' der. ''Ben, seninle aynı toprakları paylaşan bir gönlün sözüyüm. Ben senin gibi velûd kalem sahibi değilim fakat bende senin yazdıklarının özü var, süslü sözcüklerim yoksa da. "Beni de dinler misiniz?"