Felsefî Gök Kubbemiz Kutluer'in klasik tefekkür dünyamızı anlamaya çalışan yazılarının bir devamı ve açılımı niteliğinde. İslam entelektüel geleneğimizin ana akımlarına, ele aldığı meselelerin müsaade ettiği kadarıyla, bakmayı sürdürüyor yazar. Bu meselelere bakarken de felsefî perspektifi nispeten öne çıkardığı görülüyor. Ancak bu bakış açısıyla yer yer kelam ve tasavvuf alanlarını da tarıyor. Yazarın gözlemlerine bakılırsa ülkemizde klasik tefekkür dünyamız üzerine farklı bakış açılarından yapılmış araştırmalar diyalojik okumalara daha çok imkân verecek şekilde anlamlı birikimler oluşturuyor ve bu yüzden entelektüel geleneğimizin atlasını çıkarma hedefinde belli bir mesafe alındığı söylenmeli. Kutluer'e göre bu büyük atlas tamamlandıkça gök haritasında önceleri dikkatimizi çok çekmeyen birçok yıldız ve takımyıldızın kendi parlak mevkiini ihraz etmiş olduğunu daha çok fark edecek, bir 'felsefî gök kubbemiz' olduğunun bilincine daha çok varacağız. Kitap, işte bu farkındalık ihtiyacına dikkat çeken bir çalışma.