Feminizm, kapitalist sömürü sistemini fazla rahatsız etmeden, sistemin özüne dokunmadan kadın sorununun çözülebileçeğini vaazetmektedir. Çünkü feminizm burjuva ideolojisidir ve burjuva kadının haklarını savunmaktadır. Kapitalizmin özüyle bir sorunu yoktur; burjuva kadınların, kapitalizmin "nimetleri"nden faydalanma düzeyini arttırmakla ilgili talepleri vardır.
Bu kitapta, kadının nasıl köleleştirildiğini ve bunun sınıfsal temellerini ortaya koyuyoruz. Feminizmin tarihini, her kesitteki savunanlarını, pratik tutumlarıyla sergiliyoruz. Devrimlerde, ulusal ve sosyal kurtuluş savaşlarında kadının belirleyici rolüne karşı, feminizmin bu süreçlerde sessiz kaldığını, ya da açıktan egemen sınıfları desteklediğini görüyoruz. Kadın işçilerin sorunlarıve direnişleri ise, zaten feministlerin ilgi alanına girmiyor. Ve sosyalist SB'de kadınların kazandığı haklar, feministler tarafından bilinçli olarak görmezden geliniyor, unutturuluyor, çarpıtılıyor... Bütün bunları teşhir ediyor, somut örnekleriyle gösteriyoruz...
Bugün feminizmin görece güç kazanmış olması kimseyi yanıltmasın! Sosyalizm yeniden doğrulacak, burjuva dünyaya ait tüm akımlar gibi feminizmi de hak ettiği yere, tarihin çöplüğüne atacaktır!