Hadislerin anlaşılması çabası ilk asırlardan beri devam eden bir süreçtir. Bugün "metin tahlili" olarak adlandırılan anlama ve yorumlama ameliyesini geçmişte "şerh"ler üstlenmiştir. Şerhler birer anlam ve yorum hazinesidir. Ancak bu hazine günümüzde ihtiyacı karşılamamaktadır. Oysa "şerh" tam da bir metin tahlili faaliyetidir. Adı şerh olan "metin tahlili" faaliyetinin kavramsallaştırılması ve sistemleştirilmesi kaçınılmazdır. Şerhler içinde bu faaliyeti temsil eden en güzel iki örnek İbn Hacer'e ait Fethu'l-bârî ile Aynî'ye ait Umdetü'l-kārî'dir. İkisi de Buhârî şerhi olup aynı zaman diliminde yazılmıştır; ancak müellifleri farklı mezheplere mensuptur. Bunların mukayeseli olarak çalışılması hadisleri anlama ve yorumlamada farklı ve zengin imkânları önümüze koymakta ve bugünün tartışmalarına ışık tutmaktadır. İşte bu çerçevede şu üç soruya cevap aradığımızı söyleyebiliriz: Metin tahlilinin mahiyeti nedir? Metin tahlili geçmişte nasıl yapılmış ve günümüzde nasıl yapılmalıdır? Bu soruların cevapları bugünün metodoloji tartışmalarını da ilgilendiren önemli boyutlara sahiptir.