Temel İslam bilimleri arasında önemli bir yere sahip olan fıkıh usulü, şer'i delilleri açıklayarak Kur'an-ı Kerim, sünnet-i nebevi, icma ve kıyas olarak belirtilen edille-i şer'iyyenin vasıarından söz eder. Ayrıca bu delillerden istin - bat edilen hükümlerin yöntemlerini belirler. Fıkıh usulü, hükümlerin, şer'i delillerden nasıl ve ne şekilde çıkarılacağını, şer'i hükümlerin hakikatlerine vakıf olabilme kaidelerini gösterir. Fıkıh usulünün kaidelerini bilmeyen kişi tefsir, hadis ve dil bilimlerinde uzman olsa bile şer'i hükümlerin hakikatlerini tam olarak kavrayamaz. Bu ilmin esaslarını ve sunduğu incelikleri bilmeyenle - rin Kur'an ve sünnetten hüküm çıkarırken hata yapma ihtimalleri yüksektir. Fıkıh usulü ilminde mütehassıs olan kişi, Kur'an ve sünnetin lafızlarına vakıf olur. Bu ilmi ayrıntılarıyla bilen kişi bu sayede istinbat ve içtihat etme yolları ile hükümlerin müçtehitler tarafından ne suretle tespit edildiğini öğrenmiş olur. Bunun gibi fıkıh eserlerinde yer alan hükümlerin hangilerinin Kur'an ve sünnetten çıkarıldığını, hangilerinin içtihada dayandığını kavrar. Allah Teâlâ'nın hüküm koymada gözettiği gayenin ne olduğu da (hikmet-i teşri) bu ilim vasıtasıyla öğrenebilir. Bu ve benzeri sebepler fıkıh usulü ilmini özellikle ilahiyat alanında kendisini geliştirmek isteyen herkesin bilmesi gereken bir ilim dalı olarak öne çıkmaktadır.