Bir gün, Küçük Fil'in anne ve babası sandalla denize açıldı; ama sonra geri dönmediler. Küçük Fil yapayalnız kalmıştı. Ta ki, Fil Amca gelene kadar!
Fil Amca, Küçük Fil'i yanına aldı. Birlikte, tren yolculuğu yaptılar, sihirli lambanın örümceğiyle tanıştılar, Kral ve Prens olup güneşin doğuşunu müzikle karşıladılar, şarkı söylediler… Birlikte çok güldüler, çok eğlendiler… Sonra bir gün, Fil Amca'ya bir telgraf geldi. Bu telgrafa çok sevindiler. Çünkü mutluluk, onları bekliyordu!
"Fil Amca ve yeğeninin ilişkisinde çok önemli detaylar saklı. Mesela bazı dileklerimizin gerçekleşmesinin hayatımızı pek etkilemediğini, yani gerçekleşmemiş dileklerimiz olsa da mutlu olabileceğimizi görüyoruz. Bir şeyler için emek verdiğimizde kendimizi her zaman güçlü hissederiz. Hayatın güzel taraflarını görmek çok önemlidir, çok mutsuz olduğumuz zamanlarda bile üzüntümüzü dağıtmak hatta üzüntümüzü unutmak için eğlenceli yollar bulabiliriz. Zaman çok hızlı geçtiği için sevdiklerimize daha çok zaman ayırmamız, birlikte geçirdiğimiz güzel günleri çoğaltmamız gerektiği sizce de doğru bir yaklaşım değil mi?"
Elif Yaygın – Türkçe Öğretmeni