İşlemediği bir cinayetle suçlanan ve şartlı tahliye olmaksızın ömür boyu hapis cezasına çarptırılan'çömez sazan' Alex Sawyer sadece iki seçeneği olduğunu bilmektedir; bir çıkış yolu bulmak, ya da yer altınin karanlığında, parmaklıkların arkasında ölüme razı olmak. Ancak Fırın'da ölümle ilgili endişelenecek vakti yoktur, çünkü kısa sürede hapishanenin; geceleri gaz maskeli yaratıkların koridorlarda;,gezindiği, siyah takımlı devlerin çığlık çığlığa bağıran mahlukları gölgelerin içine çektiği, derinlerdeki kanlı tünellerde biçimsiz canavariarların uluduğu, saf kötülükten oluşan bir yer olduğunu keşfeder. Bütün bunların arkasında ise gizemli ve güçlü, en az şeytanın kendisi kadar acımasız ve tehlikeli bir adam olan Başgardiyan vardır. Onun yaptığı akıl almaz şeylerin sonuçları ise hapishaneden çok daha fazlasını etkileyecektir. Alex, kimisi üzerine suç atılan masum çocuklar, kimisi de soğukkanlı katiller olan bir grup mahkumla beraber bir kaçış planı yapar. Ancak Fırın'ın asıl amacını anlayıp, karanlık gerçeğine ışık tutmaya başladığında, yaptıkları giderek daha da tehlikeli olmaya başlayacak, dünyadan gizlenmiş bu kabusu ifşa etmek için her şeyini riske atmak zorunda kalacaktır.