Gecenin sessizliğini bozan şiddetli bir gürültüyle arabaya gümledi. Bedeni sarsıldı, dengesini kaybetti ve başını direksiyona vurdu. Geçirdiği kısa anlık sarsıntının sonrasında kendini hızla toparladı. Başını güçlükle kaldırdı, çarpıştığı arabaya baktı. Karşı tarafın sürücüsü öfke içinde ona doğru geliyordu.
Sedat Bey, önündeki dosyayı masanın üzerinde ileriye doğru iterek "Günaydın komiser!" diye yanıtladı ve hemen ardından karşısında duran adama yöneldi. "Kemal, sana Komiser Ceyda'yı tanıştırayım." dedi. Kemal, oturduğu yerden doğruldu kıza döndü. Ceyda o an yerinde mıhlandı. Tepeden tırnağa bedeni sarsıldı, şoke oldu. Neredeyse küçük dilini yutuyordu. Hayat dedikleri şey şu anda ona acımasız bir oyun oynuyordu.
Kemal ve Ceyda; hiç beklemedikleri bir yol birleşiminde karşılaştıklarında, yaşamlarında muğlak bir savaşı da başlatacaklarının farkında değildi…
"İki aykırı kişilik, iki kural tanımayan insanın koordine çalışmak zorunda bırakılırsa sonuç ne olur?"