Bir anda her şey sustu… Kuşların kanat sesleri, hoş cıvıltıları, masmavi gökyüzü, yüzlerdeki neşe yok oldu… Salih Dede bile suskundu. Ayşe ise çok korkuyordu… Gökyüzü sararmaya, rüzgâr hızlıca esmeye, uçan halı sarsılmaya, kuşlar oraya buraya savruldular. Ahmet şaşkınlıktan donakalmıştı. Bütün güzellikler bir anda allak bullak olmuştu…Rüzgâr hızını iyice artırmış, fırtına etkisini iyiden iyiye hissettirmeye başlamıştı. Nefes almakta zorlanıyorlardı. Ağızlarını ve burunlarını kollarıyla kapatıyor, göz kapaklarını kumlara siper ediyorlardı. Uçan halı, yağmurlu havada yolunu şaşırmış kelebeğin çırpınışları gibi bir oraya bir buraya savruluyordu. Güneş ise vedasını yapmış çoktan uykuya dalmıştı… Meraklı kahramanlarımız tutuldukları fırtınadan kurtulmayı başarabilecekler mi? Salih Dede'nin uçan halısı küçük kahramanlarımız Ahmet ile Ayşe'yi bu fırtınadan çıkarabilecek mi? Haydi, hep birlikte uçan halı ile macera dolu yolculuklarında Ahmet ile Ayşe'ye eşlik edelim. Hız kesmeden devam eden bir maceraya daha var mısınız?