Ben bu işe girişirken mevcut olan kötü önsezilerinin hiçbirinin gerçekleşmediğini öğrendiğinde eminim mutlu olacaksın. Buraya dün geldim ve ilk görevim, sevgili kız kardeşime ne kadar iyi olduğumu, başarılı olacağıma dair inancımın ve öz güvenimin ne kadar arttığını yazmak oldu. Çoktan Londra'nın kuzeyini geçtim. Petersburg caddelerinde yürürken yanaklarımı soğuk bir kuzey esintisi okşuyor, bu da sinirlerimi yatıştırıyor ve hatta içimi keyifle dolduruyor. Bu duyguyu anlıyor musun? Kuzeyden gelen bu rüzgar, bana oraların soğuk iklimini tanıtıyor adeta. Bu umut verici rüzgar beni canlandırıyor ve hayallerimi daha tutkulu ve güçlü kılıyor. Kendimi boş yere, kutbun soğuk bir buz parçasından ve bir yalnızlıklar diyarından ibaret olduğuna ikna etmeye çalışıyorum. Hayallerimde orası hep güzellikler ve harikalar diyarı olarak sunuluyor. İşte orada Margaret, güneş sonsuza dek göktedir, o büyük yuvarlak tüm ufku dolaşır ve sürekli etrafa ihtişamlı bir aydınlık yayar. İzninle kardeşim, önceki gezginlere güvenerek şunu söyleyeceğim, kar ve buz sanki oraya sürgüne gönderilmiş. Sakin bir denizin üzerinde seyrederken şimdiye kadar dünyada keşfedilmiş yerlerden daha fazla harikalarla dolu ve daha büyük güzellikte bir diyarda kaybolabiliriz. Ruhani varlıkların tüm ürünleri ve özellikleri, burada sonsuz yalnızlığın içerisinde bulundukları için şüphesiz benzersiz olacaktır. Sonsuz bir ışık ülkesinden beklenmeyecek şeyler mi bunlar?