Edebiyat, felsefe ve psikoloji alan ve metinlerinin yoğun bir biçimde biçimlendirdiği Fransız sineması hayatın içinden bize bakan penceresiyle dünyayı nasıl anladığımızın örneklerini sunar. Büyük kahramanlık anlatılarının aksine gündelik yaşam pratiklerini, aşk ve dostluk gibi temaları oldukça güçlü edebi, felsefi ve psikolojik temelli diyaloglarla ekrana yansıtan Fransız Sineması'nın Yeni Dalga dönemi ise ayrıca incelenmesi gereken bir dönem olarak karşımızda belirir. Dolayısıyla günümüzde tematik anlatılarıyla dikkat çeken Fransız düşününün, kendi derinliğini temellendirdiği bir kırılma noktası olarak ele alınabilecek olan Yeni Dalga'nın temele alındığı bu kitap; bir yandan akademisyenlerin Fransız yönetmenleri üzerine olan irdelemelerini diğer yandan da sinemanın hayatı nasıl değiştirdiğini açığa çıkarıyor. Fransız sinemasının gelişim aşamalarından başlayan bir yolculukla demokratik yaklaşımların sorgulanması, yeni sinema dili, yönetmenliğin biçiminin değişmesi, yepyeni bir zaman ve kesme anlayışı içinde Truffaut, Rivette, Rohmer, Godard, Varda, Cocteau, Renoir, Bresson, Jeunet'nin evrenlerine konuk oluyoruz. Sinema dilinin yeniden belirlendiği, "auteur" yönetmenin kendini var ettiği ve aynı zamanda bu düzlemlerden kopuşların, yıkımların gözlendiği yeni bir dünyayı insanın kendi anlatısı üzerinden yeniden şekillendiriyoruz. Eser bir yandan Fransız Şiirsel Gerçekçiliğine ve günümüz Fransız Sineması içinde yorumlanabilecek yönetmen ve filmlere odaklanırken öte yandan Avrupa'nın farklı ülkelerinde önemli izler bırakan Fransız Yeni Dalga'sının çıkış öyküsünü ve gelişimini, kurucu isimleri üzerine eğilen tarihsel ve metinler arası incelemeler çerçevesinde irdelemeye çalışıyor. Fransız sinemasına ilgi duyan pek çok akademisyenin kaleme aldığı bu eserin ilerleyen zamanlarda bu alana eğilenler için bir rehber olmasını umuyoruz. Çalışmanın 6 Şubat 2023 tarihinde büyük bir felaketle karşılaşan bir sanat ve kültür şehri Hatay'a ithaf edilmesinin ise ayrıca bir onur vesilesi olduğunu ümit ediyoruz.