Psikoloji disiplininin sembol ismi Freud, yirminci yüzyılın başlarında teorik ve klinik bağlamda alana getirdiği yaklaşımlarla adeta insan ruh, biliş ve davranışına yepyeni bir soluk kazandırmış ve tüm bu fenomenleri açıklama iddiasındaki diğer psikolog ve psikiyatristlerden sıyrılarak psikoloji tahtına oturmuştu. Öte yandan teorik yaklaşımını tüm eleştirilerden azade kılması, insan güdülenme ve süreçlerini yalnızca cinsellik ve saldırganlığa indirgemesi, çalışmalarının ampirik yeterlilikten yoksun olması gibi sebepler dolayısıyla zaman içerisinde kan kaybederek tahtından indirildi.
Freud İmparatorluğunun Çöküşü, kişilik testlerinin bilim dünyasındaki öncü ismi H. J. Eysenck'in 1985 senesinde kaleme aldığı ve akademik çevrelerde irtifa kaybetmeye başlayan Freudyen teoriye karşı öldürücü darbeyi vuran yapıtlardan birisidir. Bu kitapta Eysenck, ortaya koyduğu muhtelif deliller üzerinden Freudyen teorinin bilimsel yöntemlerden niçin uzak kaldığını ispat etme hedefi gütmüştür. Klinik çerçevede insanı anlamaya yönelik psikanalitik ve psikodinamik yaklaşımlar etkisini koruduğu ölçüde Freud İmparatorluğunun Çöküşü de önemini muhafaza edecektir.