Muhyiddin Arabi, yazılarının bir çoğunda Rasulullah Fatiha ilişkisini vurgulamıştır. Örneğin "be" harfi ile ilgili kitabında "Fatiha"nın besmelesi ve besmelenin başındaki "be" harfi ile Muhammedi makam arasındaki ilişkiye dikkat çekmiştir. Futuhat'ın besmeleyi ve fatihayı konu edinen beşinci babında şunları söylüyor: "...Sen bizim için tekrarlanan yedisin. O efendimize tahsis edilmiştir." "el-İsra" adlı kitabının "surelerin girişlerinin sırlarının münacatı" babında ise şunları söylüyor: "Onların-yani rasullerin- fatiha'dan bir nasipleri yoktur. Ona isabetli bir ok da atmış değildirler. Bütün yüce rasuller içinde efendimiz Hz. Muhammed'e (s.a.v) tahsis edilmiştir. Rasulullah'a (s.a.v): Ne zaman nebi oldun? diye sorulmuş, o da şu cevabı vermiştir: Ben nebi iken Adem henüz su ile balçık arası bir şeydi." Bu sözünden maksat da budur. Çünkü Rasulullah (s.a.v) nebilerin anahtarıdır. En cami varlık onun içindir ve o en erişilmez makama tahsis edilmiştir: "Bana kelimeleri cem eden verildir."...
Bu Rasulullah'ın (s.a.v) fatihasına, cemliğin kemaline tahsis edilişine yönelik bir işarettir. Çünkü Rasulullah'ın (s.a.v) hakikati varlık kitabının anasıdır, tıpkı fatiha suresinin Kur'an'ın anası olması gibi.