Futbol, uzunca bir süredir "anlamazlar" ve"dinlemezler" düşünceleri arasına sıkışmış bir vaziyettedir. Şöyle ki: "Bunu açıkça dillendiremeseler de futbolu yönetenler, futbolseverleri anlayışı kıt bir güruh olarak görmekte ve bu nedenle de futbol kurallarında esaslı değişiklikler yapmaya bir türlü cesaret edememektedir. Öte yandan, futbolla ilgilenen ve futbol kuralları hakkında farklı görüşlere sahip olan insanlar da futbolu yönetenlerin bu katı tutumları yüzünden görüşlerini rahatça dile getirmekten çekinmekte ve bu düşünceleri bir şekilde dile getirmiş olsalar bile bunların, futbolu yönetenler tarafından, hiçbir şekilde dikkate alınmayacağını düşünmektedir." Hal böyle olunca da futbol, hâlen, birçoğu evlerde tuvaletlerin dahi olmadığı bir dönemde oluşturulan kurallarla oynanmaya devam etmektedir. Oysaki artık çok hızlı bir çağda yaşıyoruz. Öyle ki bundan on beş ila yirmi yıl önce tonlarca para vererek aldığımız ve o günün koşullarında birer teknoloji harikası olan cep telefonlarımıza, bugün adeta taş devrinden kalma aletler gibi bakıyoruz. Dünyadaki bu yeni yaşam tarzına kanunlar ve hatta anayasalar bile ayak uydurup kendilerini yenilemişlerken futbolun bazı kurallarını değişmez ya da dokunulmaz şeyler olarak görmek, doğru bir bakış açısı değildir. Futbolun hâlihazırda dünyadaki en yaygın ve en popüler spor oluşu, futbolu yönetenlerde bir parça rehavete neden olmuş olabilir. Ama onlar şunu asla unutmasınlar ki "zirve, aynı zamanda, çöküşün de başladığı yerdir"! Şayet onlar bu rahat tavırlarını devam ettirip çağın gereklerine ve gerçeklerine ayak uydurmamakta ısrar ederlerse bu, futbola çok pahalıya mal olabilir!