Fütuhat-ı Mekkiye, bilim, sanat, düşünce, kısaca insanın alt gerçeğe ulaşmadaki zihinsel ve pratik eylem ve ürünlerinin kendini gösterdiği alanların varlığın birliği (vahdet-i vücud) ilkesi perspektifiyle yeniden yorumlanması ve kurulması, bir anlamda bilimlerin canlandırılması teşebbüsüdür.