Asırlardan beri yaşayan, şairlerin şeyhi olan ve geçmişi geleceğe karışan bu harikülâde adam beni çocukken genç etmiş ve Sa'di'den alıp getirdiğim Bostan ve Gülistan'a yeniden bir bahar mevsimi ilave ederek, bilmem nasıl hülasa edeyim?... Bana sevmeği öğretmiş, hem de vaktinden evvel öğretmiş idi...
Şiirlerinin bir kısmı meydanda ve bir kısmı kalplerde ve ezberde ve fakat hayat hikâyesi maalesef bilinmezlikler içinde kim bilir nerde olan bu ebedi ve rühani şairimizin hayatı ve ölümü hakkında büyük edibimiz Süleyman Nazif yeterli bilgiler veriyor. Ve onun büyük bir gayret ve emekle üstesinden geldiği bu hizmetin kılavuzluğunda şairin rühaniyetine yine bir cismaniyet geliyor. Nerede öldüğü bilinmeyen Fuzuli yeniden içimizde yaşamaya başlıyor. Ebediyete bir taze hayat vermek taklidi imkansız kabilinden bir hünerdir. Hakikatte Şark'ın o büyük şairinin menakıbı öyle büyük bir edibin kalemine yakışırdı. Kalbimde olan Fuzuli ile beraber Süleyman Nazif'i tebrik ederim."