Gadir-i Hum olayının, Kur'an, hadis, tarih, mezhepler tarihi, Kelâm gibi birçok sahayla ilişkili olan boyutları bulunmaktadır. Her ne kadar bu konu hakkında kaynaklarda parça parça bazı bilgiler verseler de bunları doğru bir şekilde bir araya getirerek hükme varabilmek hayli güçtür. Her bulgunun, neticeye varmak için ilim adamının yolunu aydınlatan bir ışık olduğunu unutmamak lazımdır. Bulguların bittiği yerde ise kanaatler devreye girmekte ve bunlarla ilerlenmekte, bulguların kuvveti, kanaatleri de kendi ölçüsünde kuvvetlendirmektedir. Kuvvetli kanaatler de, insanı sâlimen yolun nihayetine ulaştırabilmektedir. Ancak bunun da, tabiî olarak bir bakıma araştırıcının yetenek ve sezgisine, sebep-sonuç ilişkilerini iyi ve sıhhatli kurmasına da bağlı olduğunu asla unutmamak lazımdır.
Elinizdeki bu eser Hz. Muhammed'in vefatı sırasında başlayıp günümüze kadar devam edegelen Şiî-Sünnî ayırımının dinî ve siyasî nedenleri üzerinde yapılmış objektif bir çalışma olarak Gadir-î Hum Mezhepler Tarihi'nin tartışmalı bir konusunu akademik disiplinle yeniden gündeme getirerek aydınlatıcı bir işlev yüklenmektedir.