İngiliz sömürge yönetimine karşı Hindistan'a özgürlük kazandırma mücadelesi sırasında Gandi'nin yakın çevresine toplanan yandaşları arasında sarışın, uzun boylu, geniş omuzlu, asil görünümlü bir İngiliz kadın göze çarpar.
Kalburüstü bir İngiliz amiralinin kızı olan, 33 yaşındaki Madeleine Slade, Bethoveen hayranı, doğa tutkunu bir entelektüel olarak İngiltere'deki konforlu evinde yaşarken, bir gün Mahatma Gandi'nin yaşam öyküsünü konu alan bir kitap okur. Gandi'nin felsefesinden öylesine etkilenir ki Hindistan'a giderek memleketin en fakir bölgelerinden biri olan Gujarat'taki ashram'da, Gandi'nin gözetimi altında yaşamaya başlar. Saçlarını kestirir, el dokuması beyaz sari'sine bürünür, sade ve mütevazı bir yaşam tarzını benimser. Gandi, ona Mira adını verir ve onu en yakın çevresine kabul eder, takip eden 20 yıl içerisinde ona çeşitli vesilelerle yaklaşık 500 mektup yazar.
Elinizdeki roman, Gandi'nin Mira'ya yazdığı mektuplara, Mira'nın otobiyografisine ve döneme ait tarihî belgelere dayanmaktadır.
Mahatma Gandi'nin hem siyasi hem de manevi bir lider olarak canlı bir portresini çizen roman aynı zamanda, yaşamını Gandi'ye ve onun mücadelesine adamış bu İngiliz kadının son derece ilginç hikâyesini anlatır. Gandi'nin politikadan uzaklaşarak tüm zamanını Gujarat'taki ashram'da, ideal bir cemiyet inşa etmeye adadığı döneme ışık tutan bu öyküde öz disiplin, hoşgörü ve katı bir riyazet yoluyla yüksek değerlere ulaşmaya çalışan bir grup insanın mücadelesine tanık olacaksınız.