"Medine Vesikası" ile başlayan İslam gayrimüslim hukuku, fıkıh ekolleri ile daha da gelişmiş, fıkıh tarihinde "Siyer" ya da "Ahkamü'z-zimmiyyin ve'l-müste'menin" başlıklı müstakil eserlere konu olmuş, fıkıh külliyatı içerisinde de özel başlıklar altında incelenmiştir. Hanefi mezhebini kendisine esas alan Osmanlı Devleti de kuruluşundan itibaren iç içe olduğu gayrimüslim tebaasına bu hukuku uygulamıştır.
Osmanlı'nın gayrimüslim tebaası kendi aralarında ya da Müslümanlarla olan ilişkilerinde yaşadıkları hukuki problemleri şeyhülislamlığa arz etmiş, buradan fetva ettirerek ya doğrudan fetva ile ya da fetvadan hareketle mahkemelere müracaat edip problemlerine kadı nezdinde çözüm aramışlardır. Gayrimüslimlerin şeyhülislama ilettikleri sorular ve bu sorulara aldıkları cevaplar fetva mecmualarına kaydedilmiştir.
Bu çalışmada fetva mecmualarında yer alan bu fetvalar derlenerek klasik fıkıh başlıkları altında tasnif edilmiş ve yorumsuz olarak verilmiştir. Böylece Osmanlı hukuk tarihinin vazgeçilmez kaynaklarından olan bu fetvalar günyüzüne çıkartılarak Osmanlı Devleti gayrimüslim hukuku alanında önemli bir boşluk doldurulmaya çalışılmıştır.