Başparmağımın nereye gitmiş olabileceği konusunda hiçbir fikrim yoktu. Nelerden hoşlanır, boş zamanını nasıl geçirir, hangi tür kitapları okumayı sever, hiçbir şey bilmiyordum. Nasıl bileyim, daha önce onunla hiç konuşmamıştım ki! Ayakkabımı çıkarıp bir ümit diğer parmaklara sordum, nereye gitmiş olabilir bizimki, diye. Zavallıların ağlamaktan gözleri kan çanağına dönmüştü. Bilmediklerini söylediler.