Ayaklarımın tabanı pişmiş durumda. Altı yerden nasır bantlarıyla sarılı ayaklanm kokuyor. Şef, neyse ki mesai yazmıyor bugünlerde. Yirmi üç bin küsur adım atmışım. Bu temmuz sıcağında kaç bin kilo metali, demiri; taşıdım, kaldırdım, indirdim, döktüm, saydım bilmiyorum. Bu pis işleri yaparken hep onu düşündüm. Yollarını gözledim her adımda. Üretime inmedi bugün. Dün de inmedi. Ne de olsa eziyeti, oyunlan sever. Bu arada mahkemeden iyi haber çıktı. Ben duruşmaya katılmadım. Yargıç, kafasını kırdığım elemana bir yıl hapis cezası verip ertelemiş. Ayağını denk al demeye getirmiş. Aklanmak güzel duygu.