Gökte yıldızlar tek tek ocaklarını söndürüyor, şafak karanlığı teslim almaya çalışıyordu. Sabah rüzgârları uyanmış, karanlığı önüne katmış kovalıyordu. İnsan bu havalarda sevdalanırdı. Genç kızlar böylesi sabahlara daha mutlu uyanırdı. İyi insanlar hep bu sabah ayazlarında ölümü seçer, aynı sabah rüzgârında dağdaki kaçaklar pusulardan kurtulurdu. En güzel yolculuklara böyle havalarda çıkılır, bu rüzgâr kötülükleri önüne katarak zalimlerin diyarına götürürdü. Zümrüdüanka hep bu rüzgârlarda uçtu, Siyabend aşkını bu rüzgârlarda aradı.