Hatırla hatırla bitmez hâtıralar... Aklımız kalbimiz onlarla dolu. Kimi elmalı kurabiye gibi; tarçınlı, bol cevizli içi. Kimi acı, kara kara biberli. İki gözümüz iki çeşmeli.
Hayat dediğimiz bir gün biten, iyi ki biten bir uyku; gerçeklere uyandığımız. İyisi mi kırpıp kırpıp hikâye yapmalı bu hâtıraları, bir şey sanıp anlatmalı. Tabii ki kendimiz hep haklı. Allayıp pullayıp yaraları bereleri. Bire bin katıp. Nasıl işimize gelirse öyle artık. Böylece kendi kendine konuşmaktan kurtulur insan, kendi kendine yazan olur. Cümleler toplanır bir araya, acıları, sevinçleri paylaşmak için bahane olur. Hem belki bir muhabbet olur.