GECENİN HİKAYESİ serisinin ikinci kitabı AŞEKA'da intikamın ve bedellerin çanları çalacak.
O en güçlü Avcı ama kalbi için kurulmuş tuzaklardan birine kapılmak üzere.
Maya Efnan, kaçtığı hayatın tam ortasına düştü.
Anlaşmayı bozmanın bedeli tahmin ettiğinden daha ağır ve artık tamamen tek başına.
Ona ait olanı almak için ölüm emrini veren Kraliçe'nin inine girmesi gerekiyor ama kendisini ölmek ya da öldürmek zorunda kaldığı bir arenanın ortasında buluyor. Karşısına kimin
çıkacağından haberi yok, etrafı sevdikleriyle kuşatılmış halde.
Kanıyla neler yapabileceğini öğrenmişken artık hiç kimseye güvenemez ama bir kez daha tarafını seçmek zorunda.
Fetih Yargıcı, intikam hırsı ve hayal kırıklığı ile bir çıkmazın içinde, kendisinin de kapıldığı büyük bir oyun oynuyor.
Kasabadaki herkes daha tedirgin ve üzerlerine çöken sisten kaçmaya çalışıyor. Hava daha soğuk, orman daha karanlık ve yağmur, bütün ayak izlerini sildi.
Bu hâlâ bir aşk hikâyesi değil, tutku ateşiyle harlanmış bir intikam mücadelesi.
"Ruhun direnişi. Büyük bir acı karşısında gösterdiğin direnç, ağlamanın ötesindeki duygu;
ruh sızlaması. Acıyı ruhuna katıp geldiği yere saldırmak demek, bu bir yangına ateş açmak demek. Çoktan kaybetmişsindir ama bu savaşmayacağın anlamına gelmez çünkü savaşırsak hâlâ bir şansımız var demek. Çünkü yakacak hiçbir şeyi olmasa o ateşin yanmayacağını, o ateşin söneceğini bilmek demek. Dar ağacına asıldığında kendi ayağınla iskemleyi itmek kadar o ipi koparıp ölümden kurtulmak gibidir. Aylema, kendine yaptığın bir devrimdir; Aşeka, kalbine."
"Aşk kelimesi aşekadan gelir. Bir ağacı sarıp besinini ağaçtan alarak zamanla kurutan sarmaşığa denir."