Doğu Bloku ülkeleri ekonomisinin istikrardan uzaklaşması, Sovyetler Birliği'nin ekonomik güç dinamizmini kaybetmesi, eski Doğu Bloku ülkelerinin yeni sistem arayışlarını beraberinde getirmiştir. Uzun yıllar boyunca uygulanan dışa kapalı ekonomi politikaları, dünya dış ticaretinde SSCB'nin ve Doğu Bloku ülkelerinin dış ticaretteki payını düşük seviyelerde bırakmıştır. Doğu Bloku ve SSCB'yi oluşturan ülkelerin dağılma sürecini tamamlamasından sonra bu ülkeler piyasa ekonomisine geçme kararı almışlardır.
Özellikle SSCB'nin dağılması. Doğu Bloku'nun sonu anlamına gelmektedir. SSCB, uzun yıllar Doğu Bloku ülkelerine sosyal ve ekonomik açıdan yön vermiştir. Ancak Doğu Bloku ülkelerinde meydana gelen değişimler sonucu oluşan sosyal ve ekonomik sorunlar Sovyetler Birliği'ni doğrudan etkilemiştir.
Piyasa ekonomisine geçişin ilk yıllarında, eski SSCB cumhuriyetlerinde olduğu gibi Moldova Cumhuriyeti'nde de üretim faktörlerine (özellikle mal ve hizmet üretiminde kullanılan araç gereç) yapılan yatırımlar yetersiz kalmıştır. Dolayısıyla üretimde sert düşüşler, millî gelirde kayıplar, enflasyon ve işsizlik oranlarında artış, verimde azalmalar ve ekonomik istikrarda bozulmalar başlamıştır. Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonra bağımsızlığını kazanan tüm cumhuriyetler, sosyal sorunlarla mücadele edemez hâle gelmiştir. Özellikle Moldova Cumhuriyeti'nde sosyal problemlerden işsizlik ve güvenlik sisteminde ciddi çöküşler yaşanmıştır. Sosyal ve ekonomik gerileme ile birlikte sağlık, bilim, kültür, spor vb. alanlar doğrudan etkilenmiştir.